Ak Parti Kahramanmaraş İl başkanlığınca düzenlenen değerlendirme toplantısında konuşan Kaynak, , Avrupa’da her geçen gün artışa geçen Irkçılık ve İslamfobiya değinerek, İslamafobiya’nın gittikçe Türkofobiya’ya dönüştüğüne dikkat çekti.
Referandumda alınan başarıda emeği geçenlere teşekkür eden Kaynak yoğun çalışma süreci geçirdiklerini belirtti. Referandum sonrası AGİT’in düzenlediği rapora da tepki gösteren Kaynak Türkiye’de örnek bir referandum seçimi gerçekleştiğini belirterek; “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, bütün dünyada seçimlerine ancak yetkili ülke izin verdiğinde izleyebilen bir teşkilattır. O Teşkilatın bir birimidir aslında. Türkiye bu referandumla ilgili davet etmiştir. Bu süreç içerisinde AGİT’in somut, müşahhas delile dayalı bir tane tespiti olmamıştır. Bütün seçim sathında biz evet lehine propaganda yaparken hayır lehine propaganda yapmak serbestçe mümkün olmadı mı? Bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyeler açık ve net şekilde hayır propagandası için gayret etmediler mi? Bunlar gayret meşru yapılar, itiraz etmiyorum. Bunun için gayret edenler, hayır propagandasının serbest olduğu raporlarda tek taraflı raporlar var. AGİT dünyada yargı denetiminde seçimler yapan nadir ülkelerden bir tane olan Türkiye’de şimdiye kadar itiraz edilmeyen hemen hemen en önemli konulardan bir tanesi seçim güvenliğinin sağlanmış olmasıdır.
İlk defa bu hususta soru işareti oluşturuyor. Neden? AGİD’den gelen heyetten kimi PKK bayrağıyla daha önce Avrupa’da eylemlere karışmış. Kimi PYD’yi bilmem neyi destekleyen görüntüleri ortada delilleri ortada. Yurt dışındaki propaganda dönemini hayırı alabildiğince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasına, şakağına silah dayamış altına -Recep Tayyip Erdoğan’a ölüm- yazısı olan bir büyük afişin, panonun önünde propaganda yapılmasını raporuna yazmaz. Türkiye’nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ifade özgürlüğünü, siyaset özgürlüğünü, toplanma özgürlüğünü kendi konsolosluk binasına, kendi vatan toprağı sayılan yere gidişin önündeki engeli yazmaz da böyle raporlar yazar. Bunlar tek taraflı, yanlı raporlardır. Avrupa Birliği’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’ya açık sempatizanlık yapan, destek olan kişilerin görevlendirilmiş kişilerin Türkiye’ye göndermiş olması başlı başına bir hadisedir" dedi.
Avrupa
birliğinin, yüzde 86’sının sandık başına gittiği bir ülkede bu referandumun
sonuçlarına itibar etmek zorunda olduğuna da dikkat çeken Kaynak, “Milletin
iradesine saygı göstermek zorundadır. 1 milyon 400 bin evet ile hayır arasında
fark vardır. 1 milyon 400 bin sayısı bir kısmı Avrupa ülkelerinin, Avrupa
Birliği üyesi ülkelerin nüfusundan fazladır. Bu referandum ortaya bir şey daha
çıkarmıştır. Türkiye’de aldığımız evet oylarının oranı Türkiye’de hep
körüklenen, hep tahrik edilen, hep başka bir şey anlatılan etnik
milliyetçiliğin bir şeyi olarak gösterilen Güneydoğu Anadolu bölgesinde verilen
evet oranıyla çok benzerdir.
Türkiye’de etnik milliyetçiliğin asla bir şey yapmadığı, Türkiye’de farklı
kökenden olsa bile insanlar aynı ülke etrafında buluştuklarını Türküyle, Kürdü,
Çerkezi, Lazı bütün herkesin aynı ülke etrafında toplandıklarının
göstergesidir. O sebeple gerek AGİT’in gerek Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerek
başka faktörlerin neticeyi içselleştiremediği kendi sorunlarıdır. Başbakanımız
gayet güzel ifade ettiler. ‘Bütün yollar açık, her yere gidebilirler.’ Ama
millete yazık. Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Evet çıktı keyfine bak. CHP sen
de keyfine bak. Avrupa sen de keyfine bak. Herkes keyfine baksın" diye
konuştu.
‘evet’
propagandası yaptırmayan fakat ‘hayır’cılara kucak açan Avrupa’yı bu yönüyle de
eleştiren Başbakan Yardımcısı Kaynak şöyle konuştu, “"Demokrasinin beşiği
olan Avrupa'da 'evet' lehine propaganda yapmak engellenmiştir ama terör
örgütlerinin 'hayır' propagandası yapmasının önü alabildiğine açılmıştır.
Maalesef, Avrupa'da yükselen ırkçılık, fanatizm ve İslamofobi, Türkofobi'ye
doğru dönüştürülmeye çalışılmıştır. Bu arada Meclisimiz, çok önemli kanun
değişikliklerini, uyum yasalarını yapmak zorunda. İçtüzüğünü değiştirmek
zorunda. Hemen ilk fırsatta 3 madde yürürlüğe girecek. Birincisi,
cumhurbaşkanının bir siyasi partiye üye olmasının önü açılıyor. İkincisi,
askeri yargı ortadan kalkıyor. İç Hizmet Kanunu gereğince 'Ben 15 Temmuz'da
şöyle yaptım, böyle yaptım' diyebilecek FETÖ sanığı askerlerin, askeri
mahkemelerde imtiyazları ve imkanları olabilirdi. Ne kadar önemli bir
değişiklik olduğunu belirtmek istiyorum. Askeri yargı Türkiye'de ilk defa
ortadan kalkmaktadır. Artık tüm insanlar, kanun önünde eşitse mahkemelerde de
eşit olacaktır. Millet adına yargı yetkisi kullanan, millet adına yasal bir
hüküm veren mahkemeleri yöneten idari teşkilatı, yani 7 üyeyi TBMM seçiyor. Hem
de bu seçim Mecliste zorunlu olarak uzlaşmayı ve mutabakatı gerektiren bir
seçimdir. Hiçbir kişinin, hiçbir partinin tek başına yargıyı yönetecek kadroyu
seçmesine imkan vermeyen bir düzenlemedir.”
İKİYAKA DAĞLARINDA TERÖRE MEYDAN
OKUYORUZ
Türkiye'nin bunların yanı sıra bir yandan da Fırat Kalkanı Harekatı'yla Suriye topraklarından Türkiye'ye gelen terör tehdidine karşı mücadelesini de sürdürdüğünü anlatan Kaynak, ülkenin Doğu ve Güneydoğu'sunda çok tesirli ve etkin terörle mücadeleye devam ettiğini aktardı. Kaynak, ilk defa bu kış Türk Silahlı Kuvvetleri, polis ve güvenlik korucularının 3 bin metrenin üzerindeki yükseklikte bulunan İkiyaka Dağları'nda terörle mücadele edildiğinin altını çizerek, yine ilk defa bu kış PKK terör örgütünün kış üslenmesini gerçekleştiremediğini söyledi. Veysi Kaynak, şunları kaydetti: "Türkiye bu süre zarfında Cumhurbaşkanımızın başlattığı istihdam seferberliği gibi dünyadaki ekonomik daralmaya karşı Türkiye'de etkilerini az hissettiren ya da 'biran önce telafi edelim' diye çıkardığımız ekonomik paketleri de bir bir hayata geçirdi. Bütün bu şartları üst üste koyduğumuzda, müzakere yürüttüğümüz, çeşitli ittifaklar içerisinde olduğumuz Batı Avrupa'nın tutumunu gerçekten hayretle karşılamamak mümkün değil. Demokrasinin beşiği olan Avrupa'da 'evet' lehine propaganda yapmak engellenmiştir ama terör örgütlerinin 'hayır' propagandası yapmasının önü alabildiğine açılmıştır. Maalesef, Avrupa'da yükselen ırkçılık, fanatizm ve İslamofobya, Türkofobya'ya doğru dönüştürülmeye çalışılmıştır. Bunların neticesinde ortaya çıkan tablo çok önemlidir. Milletimiz, yüzde 50'den fazlasının oyu ve desteğiyle yeni bir hükümet sistemine geçmiştir.”
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç da 16
Nisan Referandum sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç
konuşmasında ‘Çalmadık kapı, Almadık gönül, Tokalaşmadık el bırakmadık.’ dedi. Kılıç
açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Cumhuriyet içerisinde gerçekleştirilen bir
sistem ile milli egemenliğimizin üzerinde türlü türlü oyunlar oynandı. 23 yıl
seçim yapılmadı, ardından bir seçim yapıldı açık oy gizli tasnif ile sonra
halkın iradesi ve isteği ile iktidar olan iktidarlar pek muktedir olamadılar
değişik iktidarlara değişik zamanlarda darbeler yapıldı muhtıralar verildi.
Çoğu zaman yokluklara kıtlıklara uğradık. Bunca çileyi çeken geçmiş
dönemlerdeki yöneticilerimiz Adnan Menderes, Alparslan Türkeş, Sonradan
Demirel, Turgut Özal bunların hepsi bu böyle yürümüyor başkanlık sistemine
geçilse iyi olur dediler. Hepsinin tarihe şahitlik eden sözleri vardır. Ancak o
günün şartlarında bu sistemi getirmeyi elverişli değildi. Sonra 1 Kasım
seçimlerinin akabinde madem ülkemiz için insanımız için geleceğimiz için
çocuklarımız için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmazsa olmazımızdır. Bu işi
biz yapmazsak kim yapacak, bugün yapmazsak ne zaman yapacağız diyerek harekete
geçtik ve mecliste partilerle bu konuyu görüştük. 2 Parti bu işte yokuz dedi.
CHP ve HPD, Ancak MHP ben varım dedi ve MHP ile görüş alışverişinden sonra
beraber çalışmaya başladık. 9 gün komisyonda 13 günde genel kurulda bütün
anayasa maddelerini gerekçeleriyle tartıştık ve milletimizin önüne bu değişimi
getirdik. Hep beraber ülke safında yurt dışındaki milletimizin mensupları olan
soydaşlarımız ile birlikte bu ülkenin köşe taşı olan Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz
ile birlikte bir çalışma gerçekleştirdik. 3060 üzerinde program yaptık ancak
her birimizin program dışı faaliyetlerimiz de oldu. Çalmadık kapı, Almadık
gönül, Tokalaşmadık el bırakmadık. Ülke genelinde başardık, Kahramanmaraş
genelinde daha da büyük bir başarı elde ettik.”
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih
Mehmet Erkoç konuşmasında ise 16 Nisan Referandum sürecinin Türkiye için tarihi
bir kazanç olduğunu söyledi. Yaz sezonun gelmesiyle çalışma performansının da
arttığını belirten Başkan Erkoç; ‘Gecemizi gündüzümüze katarak yeni dönemde
daha çok çalışmamız için bu sonuç bizi teşvik etti.’ sözlerine yer verdi. Erkoç;
“Ülkemiz tarihi bir süreçte tarihi bir oylama yapıldı. İnşallah Güçlü
Türkiye’nin kapıları sonuna kadar açılmış oldu. Artık bir dünya klasmanında en
üstte oynayanlarla daha güçlü bir şekilde yarışacağız mücadele edeceğiz. Bugün
Dünya’da ABD başta olmak üzere güçlü istikrarın neler getirdiği ortada. Türkiye’mizde
2019 dan itibaren bu yeni sistem ile birlikte muhasır medeniyetler seviyesine
çıkma yolunda önemli adımlar atılacağını düşünüyorum. Kampanya döneminde tüm AK
kadroları MHP ile beraber sahaya indi. Yoğun bir katılım dönemi oldu. Gücümüz
yettiğince kampanyaya destek verme amacı içerisinde olduk. Memleketin geleceği
için böyle güzel bir işin oylamasında bizim katkımız olması bizim için tarihi
bir kazanç olduğu inancındayım. Emeği geçen katkısı olan herkese en kalbi
duygularımla teşekkür ediyorum. Tabi 16 Nisan’dan itibaren hepimiz kendimizi
güçlü ve dinamik hissetmekteyiz. Kahramanmaraş’ta bizim halkımıza karşı
sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anladık. Kahramanmaraş’ın
güzel insanları bir kez daha destek verdi. Büyükşehirler içerisinde çok az bir
oy farkıyla birinciliği kaçırdık. Gecemizi gündüzüme katarak yeni dönemde daha
çok çalışmamız için bu sonuç bizi teşvik etti. Kahramanmaraş’ı daha güzel bir
hale getirme yolunda daha emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Çalışma
sezonumuzun açılması ile birlikte çalışma performanslarımız daha arttı.” şeklinde
konuştu.
AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Özdemir Referandum sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ahmet Özdemir konuşmasında 3060 program gerçekleştirdiklerini söyledi. Özdemir; “804 mahalle toplantısı, 694 Mahalle ziyareti gerçekleştirdik. 289 gün çalışılacak Bakan, milletvekili, Belediye Başkanı, İl Başkanı programı yaptık. Bunların içerisinde önceki milletvekillerimiz, Yeni Milletvekillerimiz vardı. 196 Kurum ziyareti, 141 STK ziyareti, 562 cadde gezisi, 633 ev ziyareti gerçekleştirdik. Bazı caddelerimizde gezdiğimizde istediğimiz sonucu almadığımızda orayı not düşüp oraya ayrı bir program düzenlemişiz. Bu şekilde 3060 program yaptık. Bu süreçte anayasa paketinin referanduma gitmesinde tarihi desteğini veren MHP’li arkadaşlarımızla da gerekli yerlerde istişarelerde bulunduk. MHP İl Başkanına ekibine ve Ülkü Ocaklarına ayrıca teşekkür ediyorum. Bunu AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı olarak değil bir devlet sevdalısı vatandaş olarak söylüyorum. Kahramanmaraş’ta referandum sürecinde oy kullanma günü sandık başında en ufak bir sıkıntı yaşamadık Allah-u Teala bize bunun karşılığını verdik. İyi bir iş yaptığınız zaman başarılı sonuç alıyorsunuz.” şeklinde konuştu.
YORUMLAR