Zabun, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk
devleti olma özelliği değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek mutlak bir
hükümdür. Anayasamızın 174. Maddesi’ne göre devletin asli görevi devrim
yasalarını uygulamak ve toplumun çağdaş uygarlık düzeyine çıkartılmasıdır. Ayrıca
anayasanın 10. Maddesi de kanun önünde eşitlik düzenlemesini içerir. Bu
düzenlemeye göre herkes dil, din, ırk, mezhep, renk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç ayrımı gösterilmeksizin kanun önünde eşittir” dedi.
Söz konusu tasarının kabulüyle anayasa suçu işlendiğini
ifade eden CHP Kadın Kolları Başkanı Füsun Zabun, şöyle konuştu: “Cumhuriyet
bir hukuk devrimine dayanmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşunun harcında hukuk
vardır ve kadınların özgürlüğü, eşitliği, birey olmaları cumhuriyetle teminat
altına alınmıştır. Bu durumda biz Cumhuriyet kadınları, hukuku savunarak,
anayasayı savunarak, devrim yasalarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ü savunarak
yollarına devam edecektir. Ülkemize getirilmek istenen ‘İslam devleti olma’
dayatmasına karşı, kadın yurttaş kimliğimiz ile mücadelemizi asıl iş olarak
önümüze koyacağız. Müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi verilmesi toplumda
yaratılmak istenen kutuplaşmayı daha da arttıracaktır. Toplumsal yaşamda
nikâhını belediyede veya müftülükte kıyanlar olmak üzere yeni bir ayrımcılık
çıkacaktır. Oysa resmi nikâh yurttaş olmanın, kanun önünde eşit olmanın
teminatıdır.”
CHP’li kadınlar olarak meclis komisyonundan geçen tasarının
kabul edilemez olduğunu her yerde haykıracaklarını aktaran Zabun, şu
açıklamalarda bulundu: “Bu tasarının meclisten geçmesi demek laik, hukuk
devletini ortadan kalkması demektir. Ülkemiz çok karışık günlerden geçmektedir.
Bu zor ve sıkıntılı günlerde gündemin bu konuyla meşgul edilmesini anlamak
mümkün değildir. Ülkemizin ekonomisi altüst olmuş durumdadır. Hem ekonomik
sıkıntıların üzerini örtmek, hem de ülkemizin dış politikasının yarattığı
olumsuzluklar gözlerden kaçırılmak istenmektedir. Anayasaya aykırı, suni
gündemler yaratmakta ustalaşan iktidar ve Cumhurbaşkanı, bu tasarıyı da yaşanan
krizleri kapatmak için kullanmaktadır. Türkiye’nin geleceği için, ülkemizin
işsizlik sorununa, kadın sorunlarına, tarım sorununa ve bunun gibi birçok
soruna çözüm bulunması gerekmektedir. Biz komşularımızla barış içinde yaşamak
istiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözünü
bu ülkenin temel var oluş felsefesi haline getirmek istiyoruz. Bugün Atatürk’ün
ilkelerine, Atatürk’ün devlet prensiplerine ve hukuku üstün tutan bir devlet
yaratma idealine her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Bu nedenle
Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı kabul edilemez.
Müftülerin görevi kanunla belirtilmiştir. Buna göre müftülerin görevi, Diyanet
İşleri Başkanlığı’nın yönergesinin 90. maddesinde, İslam dininin; iltikat,
ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işlerini yürütmek olarak belirtilmiştir. Bu
durumda müftülerin görevi sadece müslüman olan vatandaşlarımıza yöneliktir.
Oysa Cumhuriyet herkesindir ve herkes kanun önünde eşittir. Öyleyse herkes
devletin tüm olanaklarından eşitçe yararlanmalıdır ve kimseye siyasi ve kişisel
ayrımcılık yapılmamalıdır. Anayasanın 24. maddesi de bu hükmü içerir. Bizler,
Cumhuriyet Halk Partili kadınlar, sonuna kadar Mustafa Kemal Atatürk’e,
cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe ve özgür yurttaş olma hakkımıza sahip çıkacağız.
Bu tasarının uygulanmaması için gereken mücadeleyi ortaya koyacağız. Bu tasarı
meclisten geçmeyecek.”
YORUMLAR