Zatürre ve buna bağlı hastalıkların dünya çapında yılda
yaklaşık 2 milyon erişkinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu söyleyen
Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, zatürre ve
zatürre aşısı ile ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi...
1. Zatürre nedir?
Zatürre ya da tıbbi adıyla “pnömoni”; bakteri, virüs ve
nadiren parazitlerin neden olduğu akciğer enfeksiyonu olarak tanımlanır.
Akciğerde meydana gelen bu enfeksiyon, alveollere, yani içi hava ile dolu küçük
akciğer keseciklerine iltihap hücrelerinin birikmesi nedeniyle oluşur. İçleri
ihtihabi materyalle dolan alveoller, solunum işlevlerini yerine getiremezler.
Bu sebeple ağır zatürrelerde hastada solunum yetersizliği gelişebilir.
2. Zatürre nasıl
bulaşır?
Hastalığın sağlıklı kişilere bulaşması, öksürük, aksırık
ya da hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan
solunması yoluyla gerçekleşir. Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların
toplu halde yaşadığı okullar, askeriye ve yurtlar zatürrenin bulaşma
olasılığının fazla olduğu yerlerdir. Halk arasında üşütmekle zatürre olunduğuna
dair yaygın bir inanış vardır; oysa zatürre yaz aylarında da görülür. Üşütmek,
bağışıklık sistemimizi kısa süreli de olsa zayıf düşürüp bizi enfeksiyonlara
açık kıldığı için zatürreye yakalanma ihtimali artar. Ancak enfeksiyon etkenine,
yani virüs veya bakteriye maruz kalınmadan, sadece üşütmekle zatürre olunmaz.
3. Risk faktörleri
nelerdir?
İleri yaş, sigara kullanımı, kronik bir kalp ya da
akciğer hastalığının varlığı, madde bağımlılığı, bilinç bozukluğu ve öksürük
refleksinin bozulması ile seyreden bazı nörolojik hastalıklar, yabancı cisim
aspirasyonu, zararlı gazlara maruz kalmak gibi bazı faktörler zatürre için risk
faktörleri olarak sıralanabilir.
4. Zatürrenin
belirtileri nelerdir?
Tipik pnömonili hastalarda belirtiler gürültülü başlar.
İlk görülen belirtiler genellikle üşüme, titreme ile ani yükselen ateş,
öksürük, iltihaplı balgam ve nefes almakla tetiklenen tipte yan ağrısıdır.
Tedavisiz kalırsa zatürrenin hızlı seyri hastayı ilk 48-72 saatte solunum
yetmezliğine sokabilir. Atipik pnömonilerde ise belirtiler daha silik başlar.
Ateş, halsizlik, baş ağrısının ardından kuru öksürük ve/veya açık renkli balgam
görülür. Hastalarda hırıltılı solunum, nefes darlığı süreç içinde gelişebilir.
Halsizlik, kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal eşlik
edebilir.
5. Tanı nasıl tanı
konur?
Yukarıda belirtilen şikayetlerle hekime başvuran
hastalarda yapılan fizik muayenede patolojik solunum seslerinin duyulması,
kanda bakılan enfeksiyon markerlarında yükselme, akciğer grafisinde pnömonik
infiltrasyon görünümünün olması ile tanı konulur. Balgam kültürü, kanda/idrarda
serolojik testler, burun ve geniz sürüntü, entübe hastada havayolundan alınan
örneğin kültürü ile etken tespit edilmeye ve ilaç direnci belirlenmeye
çalışılır.
6. Tedavide neler
yapılır?
Zatürre tedavisi yapılırken hastaya ait risk faktörleri
ve zatürrenin ağırlığını gösteren faktörler göz önüne alınarak hastaneye yatış
veya evde tedavi kararı alınır. Olası etkene göre kültürde üreme beklemeden
tedavi başlanır. Bakteriyel zatürrede antibiyotikler, viral zatürrede
antiviraller, mantar zatürresinde antifungaller tedavinin temelini oluşturur.
Uygun tedavinin gecikmeden başlanması ise hayat kurtarır.
Yatak istirahati, ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler,
öksürük kesici ilaçlar, solunum yetmezliği gelişmiş ise oksijen tedavisi,
ateşli süreçte vücudun kaybettiği sıvının yerine konulması, vitaminden zengin
yüksek kalorili diyet ile tedavi desteklenmelidir.
7. Zatürreden
korunmak için nelere dikkat edilmeli?
Damlacık saçılması sonucu solunum yoluyla alınan zatürre
etkenleri için en önemli korunma yolu hasta kişiyle yakın teması azaltmak ve
maske takmaktır. Dengeli, düzenli beslenmek, sigara içmemek, vitamin ve
mineralleri düzenli almak gibi önlemler hastalığın ortaya çıkmasında koruyucu
bir etkiye sahiptir. Risk grubundaki kişilerin aşı yaptırması önerilir.
8. Zatürre aşısını
kimler yaptırmalı?
Zatürre aşısını sağlıklı 2-65 yaş arası kişilerin
yaptırmasına gerek yok. Ancak risk grubunda olanlar, yani 2 yaşından küçük çocuklar
ve 65 yaşın üzeri yetişkinler, kalp-damar hastalığı veya kronik akciğer
hastalığı bulunanlar, diyabetikler, siroz hastaları, dalağı işlev görmeyen veya
alınmış hastalar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, organ nakli olanlar,
lenfoma/multipl miyelom hastaları, kanser hastaları, kemoterapi ve/veya
radyoterapi görenler, AIDS’li hastalar, huzurevlerinde yaşayanlar zatürre aşısı
yaptırmalı.
9. Zatürre aşısı
Covid-19’dan korur mu?
Hayır, zatürre aşısının COVID-19’a karşı koruyuculuğu
yoktur. COVID-19 enfeksiyonu seyrinde gelişen ikincil bakteriyel enfeksiyon
etkenlerini belirlemek için yapılmış çalışmalar, etkenlerin hastane kökenli
bakteriler olduğunu göstermektedir. Bu sebeple, toplumdan en sık edinilen
zatürre etkeni pnömokoklara karşı olan aşılar, COVID-19 enfeksiyonu seyrinde
gelişen bakteriyel enfeksiyonlara karşı koruma sağlamamaktadır.
Pandemi döneminde zatürre aşısı, yukarıda belirtilen
tıbbi ve riskli durumlar dışında önerilmemektedir. Yani risk grubunda olmayan
kişilerin zatürre aşısı yaptırması, pandemi döneminde de gerekmektedir.
10. Zatürre
aşısının yan etkisi var mıdır?
Zatürre aşısı, alerjik reaksiyon riski olan bir aşı
olduğu için sağlık kurumalarında yapılması önerilir. Aşıya bağlı lokal yan
etkiler arasında enjeksiyon yerinde ağrı, enjekte edilen uzuvda şişme, ateş,
enjeksiyon yerinde acı, kızarıklık, sıcaklık hissi, şişme ve sertleşme
sayılabilir. Aşının etken madde veya yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı
alerjisi bilinen kişilere aşı uygulanmaz.
YORUMLAR