Kamu-Sen Kahramanmaraş İl Temsilciliğinden yapılan
açıklamasında: “Sevginin, fedakârlığın, emeğin ve umudun adı kadınlarımızın 8
Mart Dünya Kadınlar Gününü en samimi duygularımla kutluyorum. Ulu Önder
Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Ey kahraman Türk Kadını, sen yerlerde sürünmeye
değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” Biz bu anlayışı ilke edindik. Ülkemizi
medeniyete götürecek her adımın, kadınlarımıza verdiğimiz değerle atılacağının
bilinciyle yetiştik. Feryadımız da mücadelemiz de yeni nesilleri bu anlayışla
yetiştirmektir.
Hem dünyada hem de ülkemizde kadına yönelik şiddet,
eğitimsizlik, işsizlik gibi köklü sorunlarla uğraşırken, Covid-19 salgını
yaşanan bu tabloya olumsuz etkide bulunmuştur. Kadınların toplumsal konumu ile
ülkelerin gelişmişlik düzeyinin doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde
kadınlarımıza daha çok önem vermemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki
pandemi ile birlikte yaşanan sıkıntılar katlanarak artmıştır. Yapılan birçok
araştırma, Covid -19 salgınından en çok kadınların etkilendiğini ortaya
çıkardı. Küresel salgın sonrasında başlayan karantina döneminden, bugün alınan
tedbirlere kadar geçen zaman diliminde oluşan yeni dönem, kadınlar açısından
sıkıntılı bir sürecin de başlamasına neden olmuştur. Hem evlerde hem de çalışma
hayatında kadınlarımız sorunlar ile baş başa kalmışlardır.
Sağlık çalışanları arasında kadınların daha yoğun olduğu
düşünüldüğünde, salgında en ön safta daha çok kadınlarımızın yer aldığını
söyleyebiliriz. Enfeksiyon riskinden
dolayı kadın çalışanlarımız evlerinden ve ailelerinden uzak ve mesafeli yaşamak
zorunda kaldılar. Evde çalışan
kadınlarımızın sayısı arttı ve evler hem okul hem kreş hem de ofis halini
aldıkça kadınlarımız üzerine binen yük artmış oldu. Bu dönemde en çok kadınlarımız
işsiz kaldı. Zaten var olan kreş sorunu bu dönemde katlanarak devam etti.
Pandemi sonrasında özellikle kayıtdışı çalışan kadınlarımız olumsuz etkilendi.
Cinsiyet konusunda yaşanan eşitsizlik derinleşerek sosyal, siyasal ve ekonomik
anlamda fay hatlarını doğurdu. Evde geçirilen zaman diliminin artması
neticesinde aile içi şiddette önemli düzeyde artış yaşandı.
Devletimiz tedbir almasına rağmen, ekonomik anlamda da
ciddi bir gerileme söz konusu oldu. İşinden, gelirinden olan kadınlarımıza yeni
istihdam modelleri oluşturmak zorundayız. Sağlık çalışanları başta olmak üzere,
pandemi ile savaşın ön cephesinde yer alan kadınlarımıza yönelik iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili tedbirleri almalıyız. Evde ya da ofiste kadın
çalışanlarımız için daha iyi bir gelecek inşa etmemiz gerekiyor.
Altını çizmemiz gereken önemli bir nokta şudur ki,
ülkemizde kadınlarımız gerek sosyal gerekse ekonomik hayata arzu edilen oranda
katılamamaktadır. Çalışma hayatında kadınların da en az erkekler kadar başarılı
olabileceği ortada iken, günümüzde kadınların çalışma hayatındaki rolleri
özellikle yönetici düzeyinde arzu edilen boyutta değildir. Kadınlardan beklenen aile içi rolleri yerine
getirmesi, çalışma hayatına katılmasının önüne geçmektedir. Yani toplumun
kadına yüklediği ev işleri ve annelik görevleri, bir anlamda çalışma hayatının
önüne geçmekte hem kadınların iş hayatında yükselmelerine hem de sürekli ve
güvenceli işlerde çalışmalarına mâni olmaktadır. Çıkarılan kanunların kâğıt
üzerinde kalmaması, bu yönde atılan adımların samimiyetinin ortaya konulması
bakımından önemli bir gösterge olacaktır. Bu vesileyle bu anlamlı günde, ilgili
yönetmeliğin bir an önce çıkarılarak çalışan annelerin en önemli sorunlarından
olan çocuk bakımı konusunun da kalıcı bir çözüme kavuşturulması talebimizi
yineliyoruz.
Maalesef yakın zaman önce kadına şiddet konusunda yaşanan
acı bir olaya daha tanık olduk. Artık kadınlarımızın şiddete maruz kalmasını
istemiyoruz. Her seferinde bu son olsun haykırışlarımız karşılığını bulmuyor.
Onun için de bir kadını çocuğunun gözü önünde darp eden insanlıktan nasibini
almamış sefil yaratıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Öyle
ki kimse bir kadına el kaldırmaya cesaret edemesin!
Bu duygu ve düşünceler içinde vatan savunmasında şahadet
şerbetini içen yiğitlerimizin anneleri başta olmak üzere, tüm kadınların 8 Mart
Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, kamuda çalışan kadınlarımızı da haklarımız ve
ortak çıkarlarımız için “Bizim ilkemiz önce ülkemiz” anlayışıyla yola çıkan
Türkiye Kamu-Sen çatısı altında bir yumruk olmaya çağırıyorum.”
YORUMLAR